Sezonun ilk maçı sıkıntılı başladı. Maç içinde yapılan hatalar aslında o kadar da önemli değil. Bunlar çalışarak, yardımlaşarak aşılacak sorunlar ama asıl sorun kafalarda. Kafaların değişmesi gerekiyor.
Mersin İdman Yurdu Slovenya kampından ayın beşinde geldi. İlk maç ise onsekizindeydi. O tarihe kadar takım sadece idman yaptı ve hazırlık maçına gerek duymadı. Oysa takımın yarısı değişmişti. Uyum sorunu yaşanacağı, şehre adaptasyonu zaman alacağı belliydi. Bunlar bu kadar netken, bile bile lades olmak bu olsa gerek. Sezon içinde yaşanacak en büyük sorun, ilk maçta ortaya çıktı. Joseph’in yedeği Toscalı, Nobre’nin yedeği Ergin Keleş asla olamaz. Bir de bunlara Yattara’nın yokluğunda oyunu ileriye taşıyacak, dikine oynayacak, adam eksilterek arkadaşlarına pozisyon yaratacak alternatif üretilmez ise balon çok erken patlayabilir.
Daha önce de yazdım, Mersin İdman Yurdu tarihinin en iyi kadrosunu kurdu. Bu sözümün arkasındayım ama kaliteli isimler kalitesini sahaya yansıtmazsa, rakipleri kadar koşmazlarsa kalite sadece kağıt üzerinde kalır. Şuan takımda 5 bilemediniz 6 oyuncu bu takımın formasını giyemez. İsim vermeye gerek yok, herkes biliyor isimleri. Önemli olan bu isimler nasıl takıma alındı? Bunlardan gerçekten verim alınabileceği düşünülüyor mu?
Dediğim gibi takımdan çok kafaların değişmesi gerekiyor yoksa sistemleri, oyuncuları değiştirmek kolay.
Son olarak Ordu maçındaki pozisyonlar neredeyse bir birbirinin kopyası. Bir insan kuyuya 1 kere düşerse bu kaza olur ama aynı kuyuya birden fazla düşersen ya salaksın ya da yeteneksizsin. Hangisi olduğuna siz karar verin. İlk maç için bu kadar yeter. Umarım en kısa zamanda hatalardan ders alınarak diğer maçlarda benzeri hatalar yapılmaz...