Bu kadroyu kuranlar bu kadroya alkış tutanlar istedikleri yerlerine kına yakabilirler.
Mesela ellerine…
İlk maçtan itibaren, bu kadronun kağıt üzerinde iyi olduğunu, ama kalitesini sahaya yansıtamaz ise kötü bir kadro olduğunu yazdık. Haftalar geçtikçe kadronun ne kadar yanlış kurulduğu, hocanın yetersizliği ortaya çıktı. Bunlara iş bilmez yöneticilerin anlamsız tavırları eklenince kaçınılmaz son yaklaşıyor. Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı açıklama yapıyor “Hedefimiz Avrupa kupalarına katılmak” diyor. Futbol şubesi sorumlusu Mehmet Işık açıklama yapıyor “Bu takım ilk on içine girer” diyor, Bu defa As başkan Ayhan Erdem konuşuyor “Kaliteli kadromuz var ilk beşe oynarız” diyor. Takımın hocası ise “Devre arası takviyelerle ligde kalacağımıza inanıyoruz” diyor. Sanırım kurumsallaşmak böyle bir şey; herkesin ayrı telden çalması ve kötü bir ekibin bir şeyler yapabileceğini inanması.
Evet inanmak başarmanın yarısı derler ama kardeşim Murat 124 ile Formula 1’de başarı yakalayamazsın istediğin kadar inan!
Antalya maçını en iyi anlatan olay maçın ikinci yarısının ortalarında orta saha civarında taca çıkan topu rakip kaleci Hakan Arıkan’ın kullanması. Takım o kadar çok geriye yaslanmış ki rakipte taç atışlarını kaleci kullanıyor. Bu mantık da olan bir takımın, şuursuzca yönetilen bir kulübün başarılı olma şansı sıfır. Bir kulüp güzel demeçler verilerek yönetilemez, sadece takımın hocası dinlenerek yola çıkılmaz, bazı çevrelere ödün verilerek başarı sağlanmaz.
Tekrar ediyorum ortada bir yangın var bu yangını sadece yönetim söndürebilir ama maalesef bunu bizim itfaiye basını yapıyor. Takımın bu noktaya gelmesinde bu kadroyu kuranlar kadar bunlara göz yuman, doğru dürüst eleştiri yapmayan, ses çıkarmayan bazı basın mensupları da var. Umarım en kısa zamanda bu arkadaşlarda uyanır yoksa kaçan balık büyük olur.
Benim takımı çok eleştirdiğimi, sürekli muhalif olduğumu söylüyorlar. Takım 1 dolu 3 boş yapıyor, pozisyona giremiyor, yaş ortalaması çok yüksek, 14 haftada 2 galibiyet almış, borç 50 milyonu aşmış, kulüp kötü yönetiliyor. Hal böyleyken benden nasıl olumlu yazmam, pozitif bakmam bekleniyor buna anlam veremiyorum. Daha öncede yazdım bunu da tekrar ediyorum masal dinlemek istiyorsanız, gerçeklerin üzerini kapatılsın istiyorsanız başka köşeye gidin.
Evet Sehiç kötü bunun nedenini araştıran var mı? Duyumlarıma göre Sehiç’in evinde elektrik kesik çünkü kulüpten kimse ilgilenmiyormuş artık bu işlerle. Oyuncu yabancı olduğu için nasıl ödeneceğini, nereye ödeneceğini bilmediği için elektriği kesilmiş.
Yabancı oyuncu idman sonrası bu işlerle uğraşırsa gerisini siz düşünün. Ha birde daha önce 3 büyüklerde oynamış oyunculara farklı davranılması her anlamda diğer oyuncular içinde huzursuzluk yaratmaya başlamış. Aslında bir çok şey var yanlış giden ama takımın şuan ki durumundan dolayı fazla yazamıyorum.
Yeri ve zamanı geldiğinde hepsi ortaya çıkacak. Sadece bazı kimselerin artık takımla ilgilenme zamanı geldi geçiyor, bunu hatırlatıyorum.
