Artık net bir şekilde ortaya çıktı futbolu sadece bir spor olarak görme yeteneğimizi kaybettik. Kazanalım da nasıl kazanırsak kazanalım mantığı futbolun içinde olan herkesi sarmış, sarmalamış. Böyle bir ortam içinde Türkiye’de adaletli, istikrarlı, kişilikli futbol üretemez konuma sonunda geldik. Yeşil zemindeki mücadelenin bir kenara atılması, Şike sürecinde ortaya çıkanların irdelenmemesi , çözmeden kapatılmaya çalışılması insanların kafalarında soru işareti yaratılmasına neden oldu. Olumsuzluklar yok sayılarak sen-ben kavgası sürdü. Kısaca dert çok , derman yok. Aslına bakıldığında çözüm kolay . Bir çok kişi doğru tesbit yapmasına rağmen hiç kimse kendi menfaatlerinden taviz vermeyince sorunlar kartopu gibi büyüyerek karşımıza çıkmaya devam ediyor. Günü kurtarma adına yapılan çözümlerde derman olmamaya başladı. Örneğin Brezilya takımını Trilyonlar vererek bizimle özel maç yapması için Türkiye’ye getirdik herkes bizimle bir tarafıyla gülerek dalga geçti, 100 Trilyona yeni statlar yaptık 200 Milyar masraftan kaçınarak rezil zeminde futbol oynadık, Avrupa’ya giden takımlarımız turist olmaktan öteye geçemedi. Spor programlarında ise futbolun dışında her şey konuşuldu. Sonuç olarak takım otobüsleri kurşunlandı, Lig ertelendi , adı Süper Lig olan ama sanki sağlık için yapılan spor kalitesinden uzaklaşamayan Lig durdu. Lig’in durması bile bazı kişileri kendilerine gelmesini, sağlıklı düşünmesini sağlamamış gözüküyor. İşte acı olan bu. Nedense bizler yaşadıklarımızdan ders çıkaramıyoruz çünkü ders alan değil ders vermeye çalışan bir toplumuz. Bu açıdan baktığımız da futbolumuz kör topal bir şekilde gidecek, parası olan, lobisi olan takımlar sevinecek. Anadolu takımları da figüran olmaya devam edecek.